Şanlıurfa’nın Siverek İlçe Müftülüğü emrinde İmam Hatip olarak görev yapmakta iken hayatını kaybeden Osman Çilenti’nin ölümüyle ilgili basın yayın organlarında yer alan iddiaların araştırılmasını ve ihmal varsa suçluların yargı önüne çıkarılmasını isteyen Diyanet Bir-Sen, konuyla ilgili gerekli araştırmanın yapılması için Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Bozkuş’un görevlendirildiğini açıkladı.
Daha önce Siverek’te görev yapan ve Siverekli olan Mahmut Bozkuş, araştırma kapsamında; Covıd-19 hastalığına yakalanan ve kendisine uygulanan psikolojik baskı sonucu kalp krizi geçirerek öldüğü iddia edilen merhum Osman Çilenti’nin eşi ve çocuklarıyla görüştü.
Merhumun eşiyle görüştüğünü, eşinin basına yansıyan açıklamalarıyla kendisine anlattıklarının farklı olmadığını ancak müftülüğün açıklamalarıyla örtüşmediğini belirten Bozkuş, kendilerinin yargı mensubu olmadıklarını ve hiç kimseyi hatta kurumu töhmet altında bırakacak bir durumda olmadıklarını belirterek, amacımız ihmal var mı yok mu bunun araştırılmasını istiyoruz, dedi. Osman Çilenti’nin ilçe merkezine 35 kilometre uzaklıkta bir mahallede görev yapmasına rağmen cenaze yıkamakla görevlendirildiğine dikkat çeken Bozkuş, neden merkezden birinin görevlendirilmediğinin araştırılmaya muhtaç bir konu olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Siverekli bir din görevlisi olarak Diyanet camiasını yakından tanırım. Osman Çilenti’de yakından tanıdığım bir imamdır. Üzücü olayın akabinde Sayın Genel Başkanım tarafından konuyu araştırmak ve gerekli olması halinde müdahil olmak üzere görevlendirildim. Merhumun eşini ziyaret ederek kendisiyle görüştüm. Tabii Hanımefendinin basına yansıyan açıklamaları da var. Müftülükte iddialara karşı bir açıklama yaptı. Ancak Osman Çilenti’nin ölümünde aydınlığa kavuşturulması gereken önemli hususlar var. Merhum Çilenti, merkeze 35 kilometre uzaklıkta bir köy de yeni statüsü mahalle olan bir yerde görevlendirilmiş. Neden merkezden biri görevlendirilmedi de 35 kilometre uzaklıktaki bir imam görevlendirildi? Bu görevlendirme ceza mıydı? Koronavirüs hastalığına bağlı olarak ölenlerin cenazelerini yıkamakla görevlendirilmiş. Bu görevi ifa edebilmesi için kendisini koruyacak ekipman verilmesi gerekir. Bu ekipman verilmiş mi? Hastalığını müftülük görevlilerine söylediği halde inanmamışlar ve telefonla savunmasını almışlar, bu savunma ne için alınmış? Kendisi, hasta olduğunu söylemesine rağmen görevliler ısrarla belge getirmesini, hastaneden göndermesini istemişler. Hasta olduğunu belirterek merkeze çekilmesi yönündeki talebi neden değerlendirilmemiş? Bu konular araştırılmaya muhtaçtır. Zaten aile ihmal nedeniyle Savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. İlgili makamlar bu sorulara bir cevap bulacaktır. Ayrıca Osman Çileti, Covid-19 nedeniyle vefat edenlerin dini vecibelerinin yerine getirilmesi ve cenazelerinin yıkanması amacıyla Nisan ayında oluşturulan bir ekibin içinde görevlendirilmiş yani tek görevli değil. Müftülükte bu konu da gerekli açıklamayı yaptı ayrıca idari soruşturma açılmış ve devam ediyor.
Herhangi bir nedene bağlı olarak merhumun talepleri değerlendirilmeyerek ihmal edilmiş ise bu konuda hukuki yollardan gereğinin yapılmasını istiyoruz. Aile haklıdır veya değildir ya da müftülük, bilemiyoruz. Bildiğimiz tek şey kafamıza takılan sorulara cevap bulamadığımızdır. Bunu da yargı ortaya çıkaracak. Eğer ortada bir ihmal var ise makamı mevkii ne olursa olsun yargı önüne çıkarılmalı ve hesap sorulmalıdır. Değerli bir imam arkadaşımızı kaybettik, ailesi perişan, 3 çocuk yetim kaldı. Sendika olarak bu konunun takipçisi olacağız: aileyi yalnız bırakmayacağız. İhmal var ise ihmali olanların yargı önünde hesap vermesi için çalışacağız. Rabbim merhum Osman Çilenti kardeşimize rahmet ve mağfiret eylesin. Ailesine ve camiamıza başsağlığı diliyorum. Allah Celle ve Celalühü ailesine sabırlar versin. Teşkilatlarımızın bu tür olaylarla gündeme gelmesinden büyük üzüntü duyuyoruz. İdarelerin ve görevlilerin dikkatli olması gerektiği hususunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum.”