Van ve Siirt’ten gelen şehit haberleri üzerine basın açıklaması yapan Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, üst üste gelen şehit haberlerinin dayanılacak gibi olmadığını ve çok üzgün olduğunu söyledi.
Dinimizce şehitlik mertebesinin önemli bir makam olduğuna dikkat çeken Türüt şunları söyledi:
“Din ve vatan uğruna şehit olan evlatlarımızı her zaman dualarla yad ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’de onlara vaat edilen makam en kutsal ve en büyük makamlardır. Şehitlerimizi hiçbir zaman unutmayacağız, onları her zaman anacağız. Onlar ilelebet kalbimizde yaşayacaklardır. Bu duygu ve düşüncelerle hem Van’da hem de Siirt’te şehit olan evlatlarımızı kalbimize gömüyoruz, onların ruhlarını şâd etmek ve vefamızı göstermek bizim görevimizdir. Allah mekânlarını cennet eylesin. Cenabı Allah rahmet ve mağfiret eylesin. Kederli ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Üzüntümüz büyük olmasına rağmen bilmeliyiz ki, “Şehit kendisini Allah’a adayan kimsedir” diyen Hz. Ömer’in sözleri üzüntülerimizi bir nebze olsun azaltıyor. Bakara Suresi 154 ayette; “Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız.” Yine Âl-i İmrân Suresi 157. Ayette; “Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah’ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır” diye buyruluyor. Allah’ın selamı, rahmeti ve mağfireti şehitlerimizin üzerine olsun.
Millet olarak bize düşen; asker, polis ve güvenlik güçlerimizi dualarımızla yad etmek, onların, devletimizin ve devlet büyüklerimizin korunması ve onlara görevlerinde başarılı olabilmeleri için dualarımızla destek olmaktır. Bu ruh ve şuur, milletimizi ayakta tutan, devletimizin bekasını ve vatan topraklarımızın korunmasını sağlayan manevi bir düşüncedir. Bize düşen bunu göstermek ve yaşatmaktır.
Van’da keşif uçağımızın düşmesi sonucunda 2’si pilot, 7 emniyet mensubu, Siirt’in Pervari ilçesinde çıkan çatışmada ise iki özel harekât polisimiz şehit oldu. Bu olaylar tabii ki millet olarak bizleri derinden yaraladı ve üzdü. Ancak üzüntülerimizi kalbimize gömmek zorundayız. Millet, evlatlarını kaybettiğinde teröristleri ve terörü himaye edenleri sevindirmemek için dimdik ayakta durmakta ve gözyaşlarını içine akıtmaktadır. Rabbimin Tevbe Suresi 52. Ayetinde buyurduğu gibi; “De ki: Bizim için siz, (şehitlik veya zafer olmak üzere) ancak iki güzellikten birini bekleyebilirsiniz. Biz de, Allah’ın kendi katından veya bizim ellerimizle size ulaştıracağı bir azabı bekliyoruz. Haydi bekleyedursun. Şüphesiz biz de sizinle birlikte beklemekteyiz.” Allah, bizim yerimize hainlerin cezasını verecektir. Şehitlerimiz, bu yola başlarını koymuşlar, millete verdikleri sözden dönmeyerek şehit olacakları günü beklemişlerdir.
Bu duygu ve düşünceler çerçevesinde şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.”