MACRON’UN KULAĞI ÇINLASIN! MEVLİD-İ NEBİ HAFTASINDA KARANLIKLAR AYDINLANIYOR
Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, Mevlid-i Nebi Haftası nedeniyle bir mesaj yayınladı.
İlk olarak “Hz. Peygamber’i anmaktan anlamaya” düsturuyla ortaya çıkan haftanın 1989 yılından itibaren kutlandığına dikkat çeken Türüt, çağımızın karanlık dünyasına ışık tutan Hz. Peygamber’in anlaşılması halinde karanlık zihniyetlerin de aydınlanabileceğini söyleyerek şunları ifade etti:
“Öncelikle Mevlid-i Nebi Haftası’nı tebrik ediyorum. Müslümanların ruhuna ilham olan, sosyal yaşantıyı düzene koyan ve çağımızın tüm hastalıklarına şifa olan Hz. Muhammed Aleyhisselatu ve’s Selam Efendimizin hayatını kendisine örnek alan her fert bilsin ki dünyası aydınlanır.
İslam tarihinde iz bırakmış ve Müslümanların sosyal hayatına yön vermiş bir kişi olarak Hz. Muhammed’i (s.a.v.) anmak değil asıl gaye O’nu anlayabilmektir. Fransa’nın başını çektiği İslam ve Hz. Muhammed (s.a.v.) düşmanı ülkeler O’nu anlayabilmiş olsalardı, O’nu incitmek amacıyla karikatürize ederek devletin kurumlarında gösterecekleri yerde kurumlarında ülkelerinin kurucusuyla aynı yerde taşırlardı. “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” diyen Hz. Peygamber Efendimiz, son ilahi mesajları getiren kişi olarak anlaşılırsa çağımız karanlıktan kurtulacaktır.
Peygamber Efendimiz örnek bir şahsiyettir. İnsanlık, O’nun değer yargılarını anlamak zorundadır. O’nu anlamayı başarabildiğimiz zaman günümüzün tüm sosyal problemleri çözüme kavuşacaktır. O’nun izinden giden, Kur’an-ı anlayan, O’nun sünnetine uyan ve O mübarek insanın ahlakıyla ahlaklanan, yaşantısını örnek alarak dünyada huzura ve mutluluğa kavuşan insanlar ahrette de huzurlu ve mutlu yaşantılarına devam edeceklerdir. Çünkü O, son derece merhametli ve sevgi doludur. Yumuşak huylu, affeden, istiğfar eten, istişare ve tevekküle önem veren, sevgisini ve şefkatini gösteren bir Peygamberdir.
Müslümanlar olarak dinin hiçbir değerinden taviz veremeyiz. Bizler, tüm peygamberlere iman eden bir Ümmetiz. Hiçbir peygamberi diğerinden üstün tutmaz ve ayırmayız. Ancak Hz. Peygamber Aleyhisselatu ve’s Selam’ın Ümmetinden olmayı kendimiz için bir ayrıcalık, yaşantımız için bir kurtarıcı olarak görürüz. O’nu canımızdan çok severiz. Çünkü O, şöyle buyurdu: “… Fakat ben, duamı Ümmetime şefaat için sakladım. Bu sakladığım dua Ümmetimden olup da, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölen herkese nasip olur.” (İbn Mace, 4307; İbn Hibban, 6426) Ümmetinden günahkâr olanlara duasını esirgemeyen bu Peygamber sevilmez mi? Biz, O’na itaat ederiz ve O’nun yolundan ayrılmayız. Aksini yapanlar, O’nu incitmeye kalkanlar fasıktır, murdardır, nankör ve namerttir.
Peygamber Efendimize saldırıların arttığı bu günlerde; O’nun fikirlerine saldıran, hayatını eleştiren, O’nu aşağılamak amacıyla karşı tezler ileri süren karanlık zihniyetlerin ve aymazların kendilerine gelmeleri için Hz. Peygamber’i daha fazla anlatmak ve anlaşılmasını sağlamak hususunda geniş çaplı programlar yapılması gerekir. Hz. Peygamber Aleyhisselatu ve’s Selam anlaşıldığı zaman karanlıklar aydınlanacaktır.”