Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı elde ettiği başarının İslami açıdan önemli olduğuna dikkat çekti.
Kafkas Bölgesinde Azerbaycan Türkleriyle aramızda ırki, dini ve tarihi yakınlığımız bulunduğuna dikkat çeken Türüt, 30 yıl önce ezanın susturulmasının Müslüman Türk Yurdu’nu müessir ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Ermenistan’ın tarihi yalan ve iftiralarıyla Türk Milletine ve Müslüman Dünyasına yönelik saldırısının en şiddetli son halkası Karabağ’ın işgalidir. Ermenistan, 30 yıl önce Azerbaycan’a ait olan Karabağ’ı işgal ederek Müslüman Türklere karşı büyük bir soykırım gerçekleştirmiştir. Azerbaycan’ın çektiği zulüm, uğradığı haksızlık ve yaşadığı derin acı ve üzüntüyü bizlerde yaşadık. Bu nedenle Azerbaycan’ın büyük zaferi Türk Dünyasını ve Müslümanları sevindirmektedir.
Dünyanın en kanlı harbi olarak dünya tarihine geçen 1. Dünya Savaşı’nda Rusların yardımıyla Azerbaycan topraklarında Ermeni yapılanması ortaya çıkmış ve Müslümanlara zulüm yapmıştı. Bu nedenle Osmanlı Devleti Kafkas Cephesi’ni açmış ve Kafkas İslam Ordusu’nu kurmuştu. O tarihlerde Kafkas İslam Ordusu Bakü’de zafer kazanmıştı. Bu zafer son derece önemliydi. Zira bu zaferin yankıları bugün bile sürmektedir. 30 yıl önce Rusların yardımıyla Karabağ’ı işgal eden Ermeniler, o büyük zaferin intikamını almış gözüyle bakıyorlardı.
Karabağ’da susturulan ezanın yerine çanlar çalıyordu. Ezan sesleriyle yankılanan Müslüman Türk Yurdu mahzun, hüzünlü ve gözyaşları içindeydi. İslam Dünyası için ezanın önemi ve anlamı büyüktür. Çünkü mana ve muhteva açısından ezan hem namaza hem de İslam’a bir çağrıdır. Yani İslam Dünyası için ezan, Allah’ın varlığı ve birliği, Hz. Muhammed’in O’nun elçisi olduğu ve asıl kurtuluşun âhiret mutluluğunda olduğunu ifade eder. Bu nedenle de Karabağ’ın işgali Müslüman dünyası için önemliydi. Rabbime şükürler olsun ki 30 yıllık hüzün son bulmuş ve çan seslerinin altında ezilen ve hicap duyan Müslüman Türk toprakları çiçek tarlası gibi yeniden şenlenmiştir. Bu şenlik bir dirilişin işaretidir! Bu diriliş “Kafkas İslam Ordusu” nun dirilişidir. Bu diriliş, Müslüman Türk Yurdu’nun ‘dünyada biz de varız!’ diye haykırdığı bir zaferin ayak sesleridir!
Müslüman Türk Yurdu’nda çoluk çocuk şen şakrak içinde! Hepimiz bu mutluluğu yaşıyoruz. Çünkü bu ezanlar bir daha susmayacak ve Müslüman topraklarında ilelebet dünyaya seslenecektir. Kafkaslardaki bu mücadele hak ile batılın mücadelesidir. Ve inşallah Batıl zelil ve rüsva olacaktır. Biz biliyoruz ki hak geldiği zaman batıl zail olur. Rabbim de Kur’an-ı Kerim’de bu hususa işaret ederek Müslümanlara müjde vermiştir: “De ki: “Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti! Zaten bâtıl yıkılmaya mahkûmdur.” (İsrâ Suresi-81).Dünyada bilmelidir ki zulüm ile abad olunmaz. İslam üzerine baskı ve zulüm kurarak kirli emellerin peşinde olanlar bundan vazgeçsinler. Zulmün hesabını hem dünyada hem de ahrette vereceklerdir.
Azerbaycan Ordusu, işgal altındaki topraklarını Ermenistan’ın elinden alarak hepimizi büyük bir sevince ve mutluluğa boğmuştur! Dünya Milletleri, Kafkaslarda İslam’ın yeniden dirilişine şahit oluyor. Karabağ’ın kalbi olan Şuşa’nın işgalden kurtarılışı bu dirilişin işaretidir. Ayrıca bu büyük mücadelede Türkiye’nin Azerbaycan’ı yalnız bırakmaması, teknolojik olarak desteklemesi dünyaya verilmiş önemli bir mesajdır. Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımıza minnet borçluyuz.”
