diyanet bir-sen yatay logo

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MÜSLÜMAN BİR ÜLKE İÇİN TARİHİ AYIPTIR

Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, İstanbul Sözleşmesi’nin getireceği ağır tahribatı hesap etmeden imzalamanın Müslüman bir ülke için tarihi ayıp olduğunu söyledi.

34 ülke tarafından imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nin kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetle çok yönlü mücadele amacıyla hazırlanmış Avrupa Konseyi kararı olduğuna dikkat çeken Türüt, Türkiye gibi Müslüman bir ülkenin sözleşmeyi ilk imzalayan ve onaylayan ülkelerden biri olmasının kabul edilemez olduğunu ve acilen bu sözleşmeden çekilmenin şart olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:

“Avrupa Konseyi kararı olan, ancak İstanbul’da imzalandığı için adına İstanbul Sözleşmesi denilen ucube sözleşme ülkemizde kadını değersizleştiren, çocuk ve gençleri cinsel eğilim yönünden bataklığa sürükleyen, aile kurumunu yıpratan bir sözleşmedir. “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” aksine aile içi şiddeti artırmış, kadına yönelik şiddetin acımasız ve merhametsiz bir şekilde devamına neden olmuş, şiddeti ortadan kaldırmak yerine hızla artmasına, kovuşturmalarda failin kendisini kurtarmak için yalana başvurması ve emniyetin de sözleşme hükümleri gereğince failin sözünü esas alması nedeniyle erkek mağdur edilmiştir. Halbuki sözleşmenin amacı aile içi şiddeti önlemek…

Avrupa Konseyi üye ülkelerinden Türkiye, Arnavutluk, Andorra, Avusturya, Bosna Hersek, Danimarka, İtalya, Karadağ, Portekiz, Sırbistan ve İspanya sözleşmeyi en erken uygulamaya koyan ülkelerden. Ancak gelinen noktada bu ülkelerden bazıları sözleşmeden çekileceğini duyurdu. Hatta bazı ülkeler çekildi, bazı ülkeler ise sözleşmeyi hiç yürürlüğe koymadı. Çünkü bu sözleşmenin çocuk ve gençler için yıkıcı cinsel eğilimlere neden olduğu ve yasa dışı göçü körüklediği görüşündeler. Nitekim Macaristan, Bulgaristan, Slovakya ve Letonya bu sözleşmeyi onaylamıyor. Polonya sözleşmeden çıkacaklarını açıkladı. Avrupa Konseyi üye ülkelerinden Rusya ve Azerbaycan bu sözleşmeye hiç imza atmadı.

Avrupa Konseyine üye Hıristiyan ülkeler bu sözleşmenin zararlı olduğunu savunurken, Türkiye gibi Müslüman bir ülkenin bu sözleşmenin arkasında durması ve halen devamı yönünde eğilim göstermesi bizim için utanç kaynağıdır. İslam dinince asla kabul edilmeyen hatta sağlık yönünden sakıncalı olması nedeniyle haram ve günah olarak kabul edilen, toplumda ayıplanan ve dışlanan eğilimleri ihtiva eden sözleşme maddelerinin ülkemizde hâlâ yürürlükte olmasını içimize sindiremiyoruz. Hükümetin acilen bu sözleşmeden çekilmesini istiyoruz. Sözleşmeden çekilmemesi yönünde irade göstermesini toplumsal açıdan kabul etmiyoruz.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir