Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan TÜRÜT, Cumhuriyet Bayramı ile ilgili bir kutlama mesajı yayınladı.
29 Ekim 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet’in 98. yılının kutlandığına dikkat çeken Hasan TÜRÜT, zorlu mücadelelerden sonra kurulan Cumhuriyet’in Osmanlı’nın devamı olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
“Öncelikle milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum. Milli bir bayram olarak her yıl kutladığımız Cumhuriyet Bayramı şanlı tarihimizin bir dönüm noktasıdır. Şanlı milletimizin külünden doğup yoluna devam etmiştir. Resmi adı ‘Devlet-i Aliyye’ olan Osmanlı Devleti kıtalara hükmetmiş, Osmanlı tarihi millet için iftihar edilecek bir miras olmuştur. Çağ açıp çağ kapatan, fetihlerle 3 kıtaya hükmeden ve Batı’da ‘Türk İmparatorluğu’ diye anılan şanlı Osmanlı, sesini cihana duyurarak büyük ve güçlü bir devlet olmuş, Cumhuriyet’te bu devletin devamı olarak sahneye çıkmıştır.
Yedi düvelin; Haçlı Hristiyanların birleşip “Devlet-i Aliyye”yi yıkarak Osmanlı’yı tarih sahnesinden silmeye çalışması; Osmanlı tebaasını yok etmeye ve köleleştirmeye yönelik ihanetler, kumpas ve entrikalar neticesinde ‘Devlet-i Aliyye’ isim değiştirmiş ve ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ olmuştur. Osmanlı Döneminde de var olan emperyalizm Osmanlıyı ortadan kaldıramamış, dört yandan saldırıya geçtiklerinde Anadolu’yu ve İstanbul’u işgal ettiklerinde de bu sefer Osmanlı’nın torunları sahneye çıkmış ve onlara Osmanlı tokadını vurarak unutamayacakları bir ders vermiştir. Osmanlı’nın torunları olan bu şanlı millet bugün yeniden dirilişe geçmiş ve aynı saldırılara karşı mücadele etmek durumunda bırakılmıştır. Oyunun kuralları farklı olabilir ama dün Osmanlıyı ortadan kaldırmak için dört yandan saldıran ve devletin içine sızarak solucan gibi kanını emmeye çalışan hainlere karşı verilen mücadele ile bugünkü mücadele aynıdır.
6 Asırlık şanlı Osmanlı tarihimiz gururumuzdur. Tarihimiz şanlı zaferlerle doludur ve millet olarak bizleri gururlandıran dönemlerdir. Ecdadımızın yaptığı büyük hizmetleri unutmayacağız. Tarihimize saygı duyacağız ve daime gururla anacağız. 3 kıtaya hükmeden ecdadımızın kıymetini bilmek zorundayız. ‘Devlet-i Aliyye’nin kazandığı büyük ve göz kamaştırıcı zaferleri gelecek nesle gururla aktarırken, tarih kitaplarının bu zaferleri silmesine engel olacağız. Osmanlıyı küçümseyen sözlere, itibarsızlaştıran yaklaşımlara karşı da tavrımızı ortaya koyacağız. Bundan dolayı ne geçmişimizi unuturuz ne de bugünü küçümseriz.
Kur’an, sünnet, vatan ve bayrak uğruna kanlarını ve canlarını feda eden aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Allah mekânlarını cennet eylesin.”