diyanet bir-sen yatay logo

FETHİN KOMUTANI FATİH’İ ÖLÜM YIL DÖNÜMÜNDE ANIYORUZ

Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, İstanbul’un fethinin 567. Yıl dönümü ve fethin komutanı Fatih’in ölümünün 588. yıl dönümü nedeniyle mesaj yayınladı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun 7. Padişahı olan II. Mehmet’in 9 yaşında hafız, 14 yaşında Sultan, 21 yaşında İstanbul’u fethettiğini belirten Türüt, genç yaşında hiçbir padişaha ve kumandana nasip olmayan fetih ile büyük çığır açan Fatih Sultan Mehmet Han’ın bu büyük başarının Orta Çağ’ın sonu Yeni Çağ’ın başlangıcı olarak kabul edildiğini, fetihten sonra “fethin babası” anlamına gelen “Ebû’l-Feth” Osmanlı Türkçesiyle “Çağ açan hükümdar” ve “Kayser-i Rûm” unvanları ile anılan alim ve büyük bir padişah olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:

“İstanbul, 29 Mayıs 1453’te,  567 yıl önce Osmanlı Devletinin 7. padişahı Fatih Sultan Mehmed tarafından feth edildi. O zaman ki adı Konstantinopolis olan İstanbul’u fethederek 1000 yıllık Bizans İmparatorluğuna son verdi.

Dünya tarihinin en önemli olaylarından sayılan İstanbul’un fethi, tarihçilerin günümüzde bile ilgisini çekmeye devam etmektedir. Dünya tarihi açısından 1000 yıllık Bizans İmparatorluğu’nun yıkılması ve Orta Çağ’ın sonu ile Yeni Çağ’ın başlangıcı sayılması açısından önemli ve anlamlıdır. İstanbul’un fethi ile birlikte dünya da ticaretten devlet yönetimi anlayışına kadar her şey değişmiştir.

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa sallallahû aleyhi vesselem Efendimizin gösterdiği hedefe koşmuş ve övgüsüne layık olmuş bir komutandır. 3 Mayıs 1481 tarihinde ölen bu şanlı komutanın ölüm yıl dönümünde tüm heybetiyle yeniden doğduğunu hissediyoruz. Ölüm yıl dönümünde bu büyük komutan ve devlet adamını büyük bir mahcubiyet içerisinde anıyoruz. Zira onun milletimize miras bıraktığı İstanbul, İstanbul olmaktan çıkmıştır.  Onu ve kader arkadaşlarını minnetle, rahmetle anıyor, şükran ve saygıyla yad ediyoruz.

Ey fethin komutanı! Sana söz veriyoruz. Fethin simgesi Ayasofya’nın üzerine düşen gölgeyi kaldırıncaya kadar büyük bir aşkla mücadele edeceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanım! Kabeyi sapık kraldan, Kudüs’ü zalim Yahudi’den kurtarmanın yolu İstanbul’un fethinin simgesi haline gelen Ayasofya’nın üzerine çöken köhne gölgenin kaldırılmasından geçiyor.

Bir kez daha haykırıyoruz ve bilesiniz ki haykırmaya da devam edeceğiz! Gelin corona illetinden sonra ilk Cuma namazını Ayasofya’da kılalım. Devletin bu konu da bize vereceği talimat başımız üstünedir, bekliyoruz.”

Bu yazıyı paylaşın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir