Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, tarikat ve cemaat güdümünde olan, Şia, deist ve ateist gibi sapkın düşüncelere sahip akademisyen unvanlı kişilerin İlahiyat Fakültelerine sızmalarının önlenmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı ile devletin gerekli her türlü önlemi alması için çağrıda bulundu.
Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden akademisyen unvanlı bir zatın Kur’an’a iftira atan sözlerinin çok ağır bir küfür olduğunu, bu düşüncedeki akademisyenlerin öğrencileri ve toplumu zehirlediğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Kur’an ve Sünnet çizgisindeki hassasiyetimiz nedeniyle bizleri son derece rahatsız eden söylemleri kabul etmemiz mümkün değildir. Özellikle akademisyen unvanlı kişilerin toplum karşısında sarf ettiği sözlerin çocuklarımız ve gençlerimiz üzerinde derin etkiler bıraktığı aşikardır. Akademisyen unvanı almak cehaletin üzerini örtmüyor! İlahiyat Fakültelerinde bu zihniyetteki kişilerin tespit edilerek derhal görevden el çektirilmesi gerekir. Dini konularda ve özellikle Kur’an ve sünnete aykırı yerli yersiz açıklamalar dikkatle takip edilerek susturulmalıdır. Bu konularda Diyanet İşleri Başkanlığının anında müdahale etmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Diyanet; dini konular, Kur’an ve sünnete dair basın yayın yoluyla yapılan açıklamaları titizlikle incelemeli, bu konularda hassas olmalı, görevini aktif olarak yapmalıdır. Zamanında ve yerinde yapılması gereken müdahale bu tür açıklamaların tekrarını önlemesi açısından önemlidir. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konulara göz yumamaz. İşte bu nedenle de Diyanet Akademi’sinin kurulmasını önemsiyor ve bir an önce kurulması çağrısını tekrarlıyoruz.
Kur’an, sünnet, vatan, bayrak vb. milli ve manevi değerlerimize karşı hassasiyetimiz nedeniyle bu değerlerimiz hakkında yapılan her türlü açıklamaları ve yorumları yakından takip ediyor ve gerektiğinde müdahale etmeyi kendimize görev addediyoruz. Bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığının da bu konularda üzerine düşen görevi yapmasında hassas ve aktif olmasını istiyoruz.”