Akıl Tutulmasından Başka Neyle İzah Edilebilir?
Camiamız bunu da duyacak mıydı?
Güç zehirlenmesiyle boğuşan Diyanet-Sen 44. Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda akıllara zarar bir kararı gündemine alarak ilgili mercilere teklif olarak sundu.
“Dayanışma Aidatı” diye anılan bu teklif, geçen yıl yapılan Başkanlar Kurulu’nda dönemin Genel Başkanı Mehmet BAYRAKTUTAR imzasıyla yer bulmuş, bu yıl aynı teklif tekrar gündeme alınmıştır. Bu da gösteriyor ki, kişilerin değişmesi sembolik bir anlamdan öteye geçmemektedir. Doyumsuzluk hastalığına yakalanan sendikanın yöneticileri enerjilerini üye veya kurumun menfaati için değil kendi menfaatleri uğruna harcanmaktadırlar.
Neymiş? Elde edilen kazanımlardan yetkili sendikaya üye olmayanların yararlanması adil değilmiş! Üye olmayanların yetkili sendikaya “Dayanışma Aidatı” adı altında ödeme yapması gerekirmiş.
Kurumdaki tüm görevliler size, “Be beceriksizler! Memur maaşlarını enflasyona siz ezdirmediniz mi? Toplu sözleşmede gösterdiğiniz aşırı beceriksizlik sebebiyle meydana gelen maaş erimesi dolayısıyla memurların zararını ödediniz mi ki olmayan kazanımlardan “Dayanışma Aidatı” istiyorsunuz” diye sormaz mı?
2015 yılı Mart ayında Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonunda dönemin Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet GÖRMEZ ’in kazanımlar konusundaki maharetinizi Osmanlı tokadı gibi yüzünüze vuruşunu unutmuş olmalısınız ki yüzünüz kızarmadan “Dayanışma Aidatı” talebinde bulunuyorsunuz.
Allah’tan korkun! Her ay üye adına devlet tarafından 2.5 Milyon (Trilyon)’u aşan bir meblağ kasanıza teslim edilmektedir. Göz boyamalık birkaç faaliyetten başka ümmetin derdine ne gibi bir dermanınız olmuş ki daha fazlasını istiyorsunuz.
İnanıyoruz ki, bu doymak bilmeyen maddiyat hırsınızın cevabını üyeler en güzel şekilde cevaplayacaktır.
Diyanet Bir-Sen olarak bu teklifin üyelerden ziyade, necip milletimize yansımadan derhal gündemden silinmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu teklifin milletin kulağına gitmesi durumunda rahmetle anılmayacağınızı bilmeniz gerekir. Kurumu ve dışınızdaki sendikaları ve dilinizde sakız ettiğiniz “Hilfu’l-Fudul” kavramını lekelemeye hakkınız da haddiniz de yoktur.
Diyanet Bir-Sen’ in Cumhurbaşkanlığı ,TBMM parti komisyonları ve Diyanet İşleri Başkanlığımıza sunduğu projeleri siz hayal bile edemiyorsunuz. Projelerimiz bir bir uygulanıyor ve üyelerimizin isteklerini dileklerini tek tek yerinde gözlemleyerek dinliyoruz dikkate alıyoruz. Sizler yetkili sendika olarak elinizi değil taşın altına sokmak mevcut sorunları bir kenara bırakıp şahsi menfaatler ile meşgulsünüz. Bunun bedelini nasıl ödeyeceksiniz onu düşündünüz mü ?
Yetkili sendika denilen zırvalığın bir an önce son bulması ve masada somut adımlar atan tüm sendikalara söz hakkı ve kulak verilmesi gerekir.
Kendi çıkarlarını her şeyden üstün tutanların iktidarını yıkmak için emin adımlarla geliyoruz.
Saygılarımla
Hasan TÜRÜT
Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı