Diyanet Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Keskin, asıl görevi kamuyu bilgilendirmek ve çeşitli konularda halkı aydınlatmak olan basının, haber toplamak ve yaymak şeklinde icra ettiği görevin sendika ve diğer STK’lar açısından önemine değinerek, basının demokrasilerin vazgeçilmezi olduğunu söyledi.
Basın Dördüncü Kuvvettir
Basının, topladığı ve yaydığı haber ve yorumlarla toplumun en eğitimsiz kesimlerini bile aydınlatıp fikir sahibi yaptığını belirten Keskin, aynı zamanda basının halkın sesini duyurduğunu ve devlet erkinin halkla bütünleşmesini sağlayan önemli bir araç olduğuna dikkat çekerek, bu özelliği nedeniyle basının “dördüncü kuvvet” olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
Basın Yoluyla Topluma Ciddi Mesajlar Verilir
“Geçmiş yıllarda maalesef basının gücü kötüye kullanılmıştır. Demokrasiye balans ayarı (!) vermek isteyen bazı güçler basını kullanmışlardır. ABD’nin çıkarlarına hizmet eden ve NATO’nun emrine amade olanlar demokrasiyi bahane ederek milletin manevi değerlerinin üzerine sis perdesi çekmeye çalışmışlardır. Kur’an’dan uzaklaştırmaya ve Kur’an-ı unutturmaya çalışanlar demokrasi kılıfına sarılarak basın yoluyla gerçekleri gizleyip yalan haberler yapmışlar ve halkı kışkırtmaya çalışarak ülkemizde sayısız darbeler gerçekleştirmişlerdir. Şüphesiz bunlardan en kanlısı 12 Eylül darbesidir. 12 Eylül de yaşananlar, hapishanelerdeki işkence, ırza geçme ve ölüm olayları basın yoluyla halka duyurulmuştur. Yakın geçmişimizi hatırlayalım; 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunan FETÖ’nün teröristlerini durduran halkın haberleri hem ülkemizde hem de Avrupa’da geniş yankı uyandırmıştı. “Türkler darbeyi ezip geçti” manşetiyle Avrupa basınında yer alan haberler milletin cesaretini ve vesayetçi siyasete olan tavrını ortaya koymuş, dünyaya basın yoluyla mesaj vermiştir.”
Basın Kuvvetli Bir İletişim Aracıdır
Merkezi yönetimin yaptığı hizmetleri, yanlışları ve düzenlemeleri halka duyuran araca basın dendiğini, bu nedenle de basının kuvvetli bir iletişim aracı olduğuna dikkat çeken Hüseyin Keskin, Günümüzde iletişim dünyasının içinde bulunduğu teknolojik ilerlemişliğin, bu alanda yapılan atılımların ve ülkemizin teknolojik devrimden nasıl ve ne kadar yararlandığının yine basın yoluyla öğrenildiğini belirterek şöyle devam etti:
Sendikalar da Basını Kullanmaktadır
Sendikalar da basını en iyi şekilde kullanmakta, fikir ve düşüncelerini, hizmetlerini, plan ve projelerini basın yoluyla hizmet kolunda çalışanlara duyurabilmektedir. Bu anlamda basın son derece önemlidir. Bu çerçevede basının özgür olması tartışılmazdır. Ancak bu özgürlük sınırsız olmamalıdır. Devletin, milletin milli ve manevi değerleriyle sınırlı olmalıdır. Özgürlük, başka birinin özgürlüğünü kısıtlayıcı ve rahatsız edici olmamalıdır. Ülkemizin bölünmesine, milletin birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik kasıtlı ve art niyetli yayın ne basın etik kurallarına uyar, ne de adı özgürlük olur, bunun adı olsa olsa bozgunculuk olur. Bu nedenle basın, milli ve manevi değerlere bağlı ve bu bağlamda üzerine düşen kamu görevini yapan bir iletişim aracı olmalıdır. Basın, iyi ve güzel hizmetleri çirkin, yanlış ve hatalı göstermemelidir. İyiyi, doğruyu, güzeli, hizmeti, yanlışı ve çirkin işleri halka duyuran basındır. Basının hayatımızdaki yeri, anlamı ve önemi bu çizgide olmalıdır. Bu kapsam da basın toplumun vicdanıdır. Bu çizgide kamu görevini yürüten basını takdir ediyor ve onları alkışlıyoruz.”
