Dayatmalı yeni sözleşmesiyle kullanıcıların mahremiyetini ayaklar altına alan WhatsApp’a her kesimden tepkiler yağmaya devam ediyor.
Diyanet Bir-Sen Genel Başkan Vekili Mehmet Kumaş yaptığı basın açıklamasında sendika olarak WhatsApp’a tepkili olduklarını ifade etti ve şunları söyledi:
Akrebin Görevi Düşmanına Zehir Enjekte Etmektir!
“WhatsApp talihsizce bir adım atmıştır, bunun bedelini ödeyecektir. Ancak fazla da şaşırmıyoruz. Çünkü akrebin görevi düşmanına zehir enjekte etmektir. WhatsApp da yıllardır saklamış olduğu asıl niyetini gözler önüne sermiştir.
WhatsApp’ın İhanetini Telegram’da Yapacaktır
Bu saatten sonra WhatsApp bizim için bitmiştir. Ancak WhatsApp’ı silip muadilini hayatımıza sokarsak aslında aynı hatayı tekrar etmiş oluruz. Birçok kişi ve kurum, çevresine dış kaynaklı bir uygulama olan Telegram’ı önermektedir. Bu durum akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Zira önderimiz Hz. Muhammed (S.A.V) ümmetini, “(Akıllı ve olgun) Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz” (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63) sözüyle uyarmaktadır. Bugün WhatsApp’ın yaptığı ihaneti yarın Telegram’ın yapacağı kuvvetle muhtemeldir.
“Besle Kargayı Oysun Gözünü!”
Bugüne kadar WhatsApp’ı besledik ve güçlendirdik. Ama ellerimizle güçlendirdiğimiz bu kişiler bizi en hassas yerimiz olan mahremiyetimize el uzatarak vurmaya kalktı. Atalarımızın ifadesiyle, “Besle kargayı, oysun gözünü” durumuyla bir kez daha karşılaşmamak için yabancı menşeli uygulamaya kapılmama hususunda kişi ve kurumları uyarıyoruz.
Uyarmak Görevimiz: Milli ve Yerli Uygulamaların Tercih Edilmesi Gerekir
Hâlâ düşüncesi bulanık olan kişi ve kurumlara merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun sözüyle sesleniyoruz: “Firavuna karşı olmak yetmez, Musa’nın yanında olmak gerekir.”
Milli ve manevi bir duruşa sahip olan sendikamız bu hususta yine “Milli ve Yerli” vurgusuyla “Bip veya Dedi” uygulamalarının tercih edilmesini önermektedir.
